SÖYLEŞİLER (1)

SÖYLEŞİLER (1)

SÖYLEŞİLER (1)

– Hocam, bu âlem nasıl başladı ve sonu nereye varacak? Varlığı tanımak istiyorum. Bu dünyada insanın değerini ve yeteneklerini tanımayı da istiyorum. Sizce insan, kendini yeterince tanımıyor mu, değerinin ve yeteneklerinin farkında mı?
– Bu âlem nasıl başladığı ve sonunun nereye varacağı gibi soruların cevabını metafizikte, felsefede ve dinde aramaktayız. İnsanın bu âlemde bulunuşu ise ne boşunadır, ne de bir tesadüf. Çünkü sonuçta insan, akıl sahibi, değer yaratan, deneyimlerden yararlanan, tarih yapan, yaşamasının anlamını düşünen bir varlıktır. İnsanlığın tarihsel boyutunda insan tanımını özetlemek kolaydır. Ama tek tek her insanı tanımak da, tanımlamak da zordur.
– Peki, hocam, insan yaşadığı hayatta görevini ve sorumluluğunu ne şekilde anlayacak?
– Demin dedik ya, insanın dünyadaki varlığı boşuna değildir. İnsanın dünyadaki görev ve sorumluluğunun bilincine varabilmesi, onu “nasıl hareket etmeliyim” sorusuyla karşılaştırmıştır. Bunu sorunca da insan, ahlak sorunlarıyla yüz yüze gelir. Ahlak bilimi, insana neyin iyi ve neyin kötü olduğunu tanıtmaya çalışır. Allah kuralları iyinin yapılmasından, kötüden de kaçınılmasından yanadır. Mutluluğu kazanmak, iyiyi yapmak ve yaşamakla mümkündür. İşte bundan dolayıdır ki, Peygamberler, veliler, âlimler ve kanun koyucular ahlak üzerinde çok durmuştur. Hatta Hz. Muhammed, “ben, ahlakın güzelliklerini tamamlamak üzere gönderilmiş bir peygamberim” demiştir.
– Hocam, ahlak kavramını hayata uygulayınca önemli ne gibi ilkeler çıkar karşımıza?
– Üstün ahlak veya güzel ahlak kavramında adalet, doğruluk, bilgelik ve yiğitlik önemli ilkelerdendir. Adalet evde, iş yerinde, okulda, yolda, terazide, mahkemede, velhasıl her işte ve her yerde her zaman hak ve hukuku gözetmeyi gerektirmektedir. Doğruluk dilin doğru söylemesi, kalemin doğru yazması, elin dürüst olması, gerçeğin kabul edilmesidir. Bilgelik geniş ölçüde insanın akla ve bilime göre davranmasıdır; doğruyu ve gerçeği araması ve bulmasıdır. Yiğitlik ise ölçülü davranıştır, hakkı ve hakikati savunmaktır, doğruları söylemeyi ve yazmayı vicdanın emrine uyarak ilke edinmektir. Bir işe iyi niyetle başlamak ve o iyi niyeti sonuna kadar sürdürmek de güzel ahlakın önemli bir ilkesidir. İyi niyetli olmak asıldır. İyiliği ilkin kendi kalbinde hissetmelisin.
Devam etmek üzere hoşça kalın…

21 EKİM – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir