SULUSOKAK

SULUSOKAK

SULUSOKAK

Her şehrin kendine özgü değişik özellikleri olan mekânları vardır. Tarihi bir hayli eskilere dayanan TOKAT’ın da kendine has mekân ve semtlerinin olması doğaldır. Mesela, popüler olmuş çarşı-pazar yerlerini gösterebiliriz. Çok eskiden beri insanların oturageldiği eski mahalle ve semtleri sayabiliriz.
Şehrimizde Mahkemeönü, Behzat ve Sulusokak semtleri tarihi kent Tokat’ın en eski çarşılarıdır. Bilhassa eskiden bu çarşıların kendilerine has orijinal hususiyetleri vardı. Bugün Sulusokak’ta şöyle bir gezinti yapalım birlikte.
SULUSOKAK, Mahkemeönü çarşısının bittiği yer olan Münirbey Sokağı ağzı ile Setencileriçi’ne giriş noktasından yukarıya doğru 700 metre kadar uzanan, Uzunseki sokağı girişinde sona eren bir çarşıdır. Adını ortasında incecik ve sürekli akan sudan almıştır. Şimdilerde bu su akmıyor. Bundan 50 yıl öncesine kadar bu su Behzat Deresi’ne değin biteviye akıp giderdi.
Böylesi sular, yalnız Sulusokak’ta değil, daha birçok sokağımızda vardı. Horuçlar’dan aşağı doğru inen Ardala Sokağı, Beysokağı, Çaysokak, Örtmeliönü Sokağı gibi. Vakti zamanında bu ortasından su akan sokaklar, Tokat’ın çevresindeki kaynak sularının bolluğunu gösteriyordu.
Gelelim Sulusokak’ın en belirgin özelliğine. Bu özellik bugün anılarda kalmış olsa da yazmadan geçemeyiz. Sulusokak bundan 30-40 yıl öncesine kadar bir eski el sanatları galerisi gibiydi. Başta dövme bakırcılık olmak üzere, demircilik, kalaycılık, mutaflık, keçecilik, kürkçülük gibi zanaatların varlıklarını sürdürdüğü hareketli bir çarşı idi. Sokağa girdiğiniz andan itibaren, bakırcıların önlerindeki örslere takılı çeşitli bakır eşya üzerine bir teviye inip kalkan çekiç seslerine, ara ara derinden de gelse demircilerin varyoz, mutafların tarak, keçecilerin de tepme sesleri karışırdı.
Sulusokak hareketliydi, bereketliydi, şen ve şakraktı. Kabadayı ruhlu sanat erbabının yaşadığı bir mekândı. Sokağın bugün de varlığını muhafaza ettiği tarihi bir atmosferi vardı. Ona bu hüviyeti veren tarihi mimari eserler, başta meşhur BEDESTENLER, YAĞIBASAN MEDRESESİ (Çukurmedrese), DEVECİ HAN (Develik Han), PAŞA HAN ve PAŞA HAMAMI olmak üzere birçok tarihi yapı, yıllardan beri onarıma muhtaç durumda ilgi bekliyorlar. Bu halleriyle dahi mağrur görünüşleri insana suçluluk ve hüzün karışımı bir duygu vermektedir.
Sulusokak, o eski görkemli zamanlarını yitirmiş olsa da bugün yine çarşı olarak hayatiyetini sürdürmektedir. Orta bölümünde ve yan tarafında eskiden olduğu gibi her Cuma günü, CUMA PAZARI kurulmaktadır.
Bedestenler’in karşı tarafında vaktiyle ateşli sanatlar (demirci, kalaycı) esnafı için yapılmış olan çarşı, bu esnafın sanayi sitesine gitmesiyle zahire (hububat) pazarı yapılmış, bunlar da yeni sitelerine gidince, maalesef battal olmuştur. Belediye bu çarşının bir yanına Artova minibüsleri garajını kurmasıyla birazcık hareketlenmiş olsa da yeterli olamadı. Buraya yalnız Artova değil, Sulusaray, Yeşilyurt minibüs ve otobüslerinin tamamının gelmesi lazım. Vel’hasıl bu çarşı Belediye’nin ilgisini bekliyor.
Hoşça kalın…

21 MART – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir