“TEMİZ HAVA ÖZGÜRLÜĞÜ İSTİYORUM”
YENİ KURULACAK PARTİ NE YAPAR?
Su, hava, toprak, güneş, ağaç, orman, insan bütün bu varlıkların bir bütünün parçaları olduğunu, bunlardan birinin işlevindeki bir rahatsızlığın bütün bir sistemi etkilediği kuşkusuzdur. Su kirlendi mi herşey kirlenir. Orman, tek tek ağaçların topluca bulunduğu bir alandır ki, bize hayat verir. Orman yoksa su da yok. Orman yoksa oksijen de yok…
Teknolojinin doludizgin, tüketimin çılgın, kirliliğin azgın olduğu bir çağda yaşıyoruz. İçine anarşi ve terörün de karıştığı sancılı bir dünyanın huzura muhtaç insanları olduk. Üstelik bu dünyanın bugünkü yetişkin insanları torunlarına biraz daha huzurlu, biraz daha temiz ve yeşil bir miras bırakmakla da mükellef…
İşte böylesi bir mükellefiyet ve sorumluluk duygusu, dün akşam GÜNEŞ TV’nin “TESTİ KIRILMADAN” adlı programda 10 insanı bir araya getirdi. Bu on insan, canlı yayında adeta bir “Think Tank” (Beyin fırtınası) estirdiler, görüş ve düşüncelerini hür bir ortamda dile getirdiler.
Doğrusu da bu idi. Çünkü artık torunlarımız, büyüklerine “Temiz hava özgürlüğü istiyorum!” taleplerini iletiyorlardı. Talepleri yerden göğe haklıydı. Bahçe, park ve oyun alanları, düzgün bir trafik, bisikletleriyle dolaşabilecekleri yollar istiyorlardı. Emniyetli bir yol olsundu; yoksa daha küçük bir fidan gibiyken bir kamyonun altında kalmak olmasındı kaderleri…
Bu kış yine kirli hava soluma endişesi şimdiden başlamıştı. Yasağa rağmen kalitesiz kömürün şehrimize girişi ve satışı bir türlü önlenemiyordu. Belediyemiz bu konudaki bildirilerini yayınlamıştı. Sorumluluk hepimize, herkese düşmekteydi…
Biz de diyoruz ki Arkadaş, “Kendi çevreni, kendi havanı, suyunu, toprağını kendin kurtar!” uzaktan bir kurtarıcı bekleme!”
Hoşça kalın…
2 EKİM – TOKAT GAZETESİ