TOKAT KALESİ İLE BARIŞALIM!
Küs müyüz ki barışacağız? Evet O bize küs. Ve küsmekte de haklıdır. Şehrimizin alamet-i farikası, başka bir deyişle simgesi olmuş TOKAT KALESİ, ihmal ve ilgisizliğimizin burukluğunu yaşıyor. Kalemizin canı olmayabilir ama onun ruhu var. En az beşbin yıllık bir tarihe tanıklık etmiş. Bulutları delen burçlarından adeta Tarih’in gözcülüğünü yapmış.
İstanbul Üsküdar Selim Ağa Kütüphanesi-Hüdai Efendi No. 3’de aynen şu kayıt bulunmaktadır: “… Tarih-i Bina-i Kal’a-i Tokat. Hazret-i Nuh Aleyhisselam’ın oğlu SAM bina eylemiştir. Anın zamanından beri hisap olunur…” Bu demektir ki Tokat Kalesi’nin en az 7-8 bin yıllık, belki 10 bin yıllık bir tarihi geçmişi var.
Nice savaşlarda nice kralları, imparator ve padişahları karşılamış. Kimine geçit vermiş, kimine vermemiş. Sonunda Kale’nin fethi Danişmend hükümdarı Melik Ahmet Gazi’ye nasip olmuş. Tarih: 1074
Kalemiz birçok ünlüleri fatih olarak karşılarken ki bunlar arasında Yıldırım Beyazıt, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman da var. Kimisine de (esir düşen Bizans İmparatoru Romenos Diyojenus) hapishane kulesinde konuk etmiş. Timur, Uzun Hasan, Şah İsmail de gelmişler; gelişleri hoş karşılanmamış, yakıp yıkmışlar. Daha neler neler görüp geçirmiş bizim Kale. Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde birçok kez tamir edilmiş. Son yüzyılda ise bir-iki küçük onarımdan başka bir ilgi görmemiştir.
TOKAT KALESİ, öyle sıradan bir kale değildir: adeta birkaç katlı bir şehiri andırır. İçinde teras kısmından başlayıp şehre inen 362 basamaklı bir kaya tüneli vardır. Bu tünel maalesef hemen hemen taş ve molozla dolmuş, ağız kısmında 15-20 basamak kalmıştır.
Kalemizin onarılması işinden Kültür Bakanlığı sorumludur. Bu konuda Basın yoluyla da gereken uyarılar yapılmış, nihayet 1989 yılında tahsis edilen 90 milyon Liralık bir ödenekle onarıma başlanmış, 1991’de 400 milyonla devam edilerek yıkık bedenin bir kısmı örülmüş ve sonrası onarım işi yüzüstü bırakılmıştır. Avrupa’da bi eski kerpiç duvar dahi muhafaza edilirken, bizim tarihi eserlere karşı gösterdiğimiz bu ilgisizliğe ne demeli bilmem. 1995 yılında ise bizzat ilgilenip 1996 yılı bütçesine Kale’miz için 2,5 Milyar Lira konulması sözü alınmakla beraber, seçim ve Hükümet değişikliği derken suya düşmüştür.
TOKAT KALESİ’ne evvela biz Tokatlılar sahip çıkmalıyız. Bilhassa sayın Valimize ve sayın Belediye Başkanımıza çok iş düşmektedir. Kalemizin acilen onarıma ihtiyacı vardır. Burçlarından taş parçaları düşmektedir. Eteklerinde toprak kaymaları oluşmaktadır. Teraslanıp ağaçlandırılması şarttır.
TOKAT KALESİ tarihi bir abidedir. Onu onarmak, hem Tarih’e saygının bir ifadesi olacak, hem de onarılıp etekleri de yeşillendirildi mi şehrimiz, çok güzel tarihi turistik bir mesire yeri kazanmış olacaktır.
Bu yazımız aynı zamanda başta Valimiz, Belediye Başkanımız ve Kültür Bakanlığı yetkililerinin dikkatlerine sunulmuştur.
Hoşça kalın…
27 ARALIK – TOKAT GAZETESİ