“TOKAT OLAYI”NIN İKİ GÜNÜ (2)

“TOKAT OLAYI”NIN İKİ GÜNÜ (2)

“TOKAT OLAYI”NIN İKİ GÜNÜ (2)

Şu okuldan bu okula, o köyden bu köye gidiyorduk.
“-Tarihin en büyük atılımını yaptık: 25.000 metreküp kereste. Kamyonlara yükleseniz, bir ucu Ankara’ya varır. Demir, çimento, tuğla. Binlerce ton. Bu, vatandaşın denetiminde olmuştur. Şimdi (1) milyar lira borcumuz var ya. Bunu yapsa yapsa (20) milyar borçla yapar deyip fazladan gerekçe çıkartanlar var. İşte bu, 30’u 300’e çıkartamayan zihniyettir. İşte biz, gününü gün eden insanların makamlarını silkeledik. Müfettişler gelip soracak. Ne yaptın? Nasıl yaptın? Tek tek sorulacak. Bu okulları hep yeni sıralarla donattık. (20 bin) sıra bir (10 bin) daha.
Yukarıdaki sözleri Melik Ahmet Gazi İlkokulundaki açılış töreninde söylüyordu Vali Yazıcıoğlu. Melik Ahmet Gazi İlkokulu, Tokat Kalesi’nin kuzeydoğu eteklerinde, 21 derslikli salonlu, kaloriferli ve yepyeni bir bina olarak yükselmişti. Tıpkı Gazi Osman Paşa İlkokulu gibi, Vali Yazıcıoğlu bu arada şunu müjdeliyordu: – Melih Ahmet Gazi’nin Bizans’ın elinden alındığı tarihi Tokat Kalesi yakında, bir projeye göre onarılacaktı. Işıklandırma, seslendirme ve çevre düzenlemesiyle, birlikte turizme açılacaktı.
Açılış törenlerinde milletvekilimiz M. Zeki Uzun da hazır bulundu. Yaptığı konuşmalarda Hükümet programına göre yapılan genel işlere de değindi. Alpaslan İlkokulunda yaptığı konuşmasın da, Vali beyin daha önce bahsettiği (1) milyarlık borç hakkında şöyle dedi: “-Borç yiğidin kamçısıdır, kalesidir. Değil (1) milyar, (40) milyar da olsa öderiz. Hükümet olarak, biz de borçlanmaktan çekinmiyoruz. Gazeteler yazıyor: (Şu kadar milyar dolar borç var. Yeni doğan torunlarımız bile borçlu doğuyor) diye. (Oysa ki borç para bulmak için kapı kapı dolaştığımız halde bulamadığımız zamanları unutmamak lazım. Güven verirseniz borç para bulabilirsiniz)”
Burada sırası gelmişken, bir nokta üzerinde bizim de görüşümüz olacak: “Borç yiğidin kamçısıdır” Bu doğru, ama kalesi midir? Tokat İli Özel idaresi, yılda 40 milyarlık bir yatırımı gerçekleştirdi ve buna karşılık sadece (1milyar lira) borçlandı. Kırkla bir, devede kulak. Demek ki sadece bu günü değil, uzağı da gören, düşünen bir felsefe yatıyor işin altında. Bugün dünyada hemen her ülkenin borcu var. Uluslararası para finans kuruluşlarına ve başka devletlere. Ancak, hadsiz, hesapsız bir borçlanmayı da, yiğidin kalesi olarak göremeyiz. Tarihte misalleri vardır. “Kapitülasyonlar” gibi ödünler vermek zorunda kalabiliriz yabancılara. Alınan milyarlarca dolar borcu, sadece bugünü kurtarmak için değil, uzun vadeli üretken yatırımlara ve turizm gibi döviz getirici sahalara da kullanmak lazım. Aksi takdirde yiğit, yiğit olmaktan çıkar, zavallı bir züğürt olur. Biz bugün, alınan dış borç çar-çur ediliyor demek istemiyoruz. Elbette bir takım yararlı yatırımlara da gidiyor. Ama bir yandan lüks tüketime de gidiyorsa buna “DUR” demek gerekir.
Parayı “TOKAT OLAYI”nda olduğu gibi kuruşuna kadar değerlendirmek lazım. İşte o zaman “Helal olsun!” derler. Herkes olaya sahip çıkar. Olay, artık köylüye malolmuştur. Öğretmen artık “Olay”ın savunucusu olmuştur. Muhtarlar, meslek kuruluşları, üniversite hocaları, gazeteciler hep “Olay”ın yanındalar, hatta içindeler.
Açılış törenlerinde Milli Eğitim Müdür Vekili Duran Evren ve Okul Müdürleri, yaptıkları konuşmalarda “Öğretmen Ordusu”nun inançlı sesini verdiler.

14 EKİM – SESİMİZ GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir