“TOKAT’TA KUR’AN GÜNLERİ”

“TOKAT’TA KUR’AN GÜNLERİ”

“TOKAT’TA KUR’AN GÜNLERİ”

12-13 MAYIS 2007 günleri, ATATÜRK Kültür Sarayı’nda, Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği ile İmam Hatip ve İlahiyat Mezunları Derneği’nin katkılarıyla FECR-YAYINEVİ’nin organize ettiği, bir “Sempozyum”(ilmi toplantı) etkinliği gerçekleştirildi.11 MAYIS akşamı ise, aynı yerde ve aynı etkinlik kapsamında, ‘Amasya Belediyesi Türk Tasavvuf Musikisi Korosu’ gönüllere ziyafet olan icrasını sunmuştu.
‘Tokat’ta KUR’AN Günleri’ başlıklı etkinlik, aslında, Fecr Yayınevi’nin, 1995 yılından beri yurt ölçeğinde düzenlediği “KUR’AN ve EĞİTİM” eksenli bir dizi ilmi toplantının onuncusu olarak gerçekleşmişti. Ülkemizin birçok üniversitesinden 20 hocanın katıldığı ve iki günde dört oturum yapılarak, “İslam Eğitim Tasavvuru ve Kur’an, ‘Kur’anın Eğitime Getirdiği Değerler’, ‘Kur’an Eğitimi ve Öğretiminin Sorunları’ ve ‘Kur’an ilimlerine Emeği Geçen Tokatlı Üstadlar’ ana başlıkları altında sunulan ‘X.KUR’AN SEMPOZYUMU’, genelinde sadece bizdeki İslam ve Kur’an anlayışları değil, tüm İslam coğrafyasına ilişkin yöntem ve anlayışları da sorgulayan, sorunların çözümüne yanıt arayan bi iddia taşıyordu. Bunun yanında, Fecr Yayınevi ve Meneviş Yayınları’nca gezinekte (fuayede) sergilenen dini, felsefi, edebi ve ilmi kitaplar da katılımcıların beğenilerine sunulmuştu. Kitaplar oldukça albenili ve kaliteliydi ama, vatandaşın alım gücünün zayıflığından olsa gerekti ki, çok fazla alıcı buldukları da pek söylenemezdi.
X. KUR’AN SEMPOZYUMU’nda sunulan bildirim (tebliğ)ler, konferans ve panel ili Fecr Yayınevi’nin kitap ve dergi yayın hizmetinin buluştuğu ortak noktada; İslam kültürünün temel kaynağı Kur’an olduğuna göre ve eğer yaşanacaksa bu dünyada yaşanacağı gerçeğinden hareketle Kur’an’ın, genel İslam kültür yörüngesinden ve dünyevi/beşeri ilimlerden bağımsız ele alınamayacağı gerektiği düşüncesi, vahyi ve aklı birlikte ön plana çıkarmalıydı.
KUR’AN’ın esas muhatabı ‘İNSAN’ olduğuna göre; Bir zamanlar Rabbin meleklere ‘Ben yeryüzünde bir halife yapacağım’ demişti. (Melekler): ‘Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi halife yapacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz’ dediler. (Rabbin): ‘Ben sizin bilmediklerinizi bilirim’ dedi” mealindeki ayetle de bildirildiği üzere; vahiy emanetini taşıyacak olan insan, dünya hayatını, ALLAH’ın kendisine verdiği ‘halife’ rütbesine uygun bir biçimde geçirmek için gayret sarf etmelidir. İnsanın onuruna yakışanı, dürüst olmak Yaratıcı’nın bu güvenini boşa çıkarmamaktır.
‘Vahiy’ emanetinin yeryüzündeki halifesi olan ‘İnsan’ için dürüst olmak da yetmeyecek; güzel ahlakın yanısıra, aklını kullanarak yararlı işler için yarışacak, din istismarı ve din simsarlığı yapmayacak, ‘sırat-ı müstakim’de kalabilmek için her türlü aşırılıktan kaçınacak, geliştireceği ilim ve fen sayesinde sonsuz bilginin sırlarına erişecektir.
Ve ancak böylece insan, ‘yeryüzünde halife olmak’ ayrılacağının hakkını vermiş olarak dünya hayatı sınavından başarıyla geçebilecektir.

15 MAYIS TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir