TOPLUM KALKINMASI VE MAHALLİ İDARELER SEMPOZYUMUNDAN NOTLAR (3)
Şehrimizde dört gündür süren “Sempozyum” önceki gün bitti. Bitti ama, akisleri, yankıları süreceğe benzer. Sunulan tebliğler, yapılan tartışmalar bantlara alındı. İleride kitap haline getirilecek.
Sempozyuma ilgi nasıldı? İl Özel idaresi Salonu’ndaki dinleyici sayısı, günden güne, saatten saate değişti. İlk üç gün dinleyicileri idare müdürleri, bazı emekli eğitimci ve emekli memurlar, yüksek okul öğrencileri, yüksek okul ve Ziraat Fakültesi hocaları oluşturuyordu. Salon genellikle yarı yarıya doldu. Salon tam olarak, 4.gün doldu. 4.gün sokaktaki vatandaş, sade vatandaş dediğimiz insanlar doldurdu salonu. İşçi, esnaf ve bilhassa köylü. Bu vatandaşların kitle halinde salona gelişleri de, bu gelişin özel bir çabanın sonucu olduğu havasını veriyordu.
Niçin böyleydi? Niçin sade vatandaş bu tür toplantılara ilgi duymazdı? Oysaki, “Sempozyum” günlerce önceden caddeye asılı pankartlar ve belediye hoparlörüyle duyurulmuş, vatandaş davet edilmişti. Acaba (sempozyum) kelimesi Frenkçe olduğundan, (Ben bundan ne anlarım?) mı demişti. Olabilir, ama (sempozyum) bir kavram ve Türkçe karşılığı tam yok. Bir konunun çeşitli yönleri üzerinde, aynı oturumda değişik kimseler tarafından yapılan seri konuşmalar (sempozyum) adını alır. İleride bu kavramın da bir Türkçe karşılığı bulunur elbet.
İlgi meselesini, bir başka açıdan Vali Yazıcıoğlu şöyle açıklıyordu kapanış konuşmasını yaparken, “1946 yılından beri demokrasiye geçmemize – Yeter, artık söz milletindir!- dememize rağmen, milletin örgütlü biçimde, yani demokratik örgütlenmelerle yönetime katılımı bir türlü sağlanamamıştı. Millet seyirciydi, hatta seyirci bile değildi.” Ve devam ediyordu: “İşte bu sempozyumun konusu olan mahalli idareler güçlendirilip demokrasi tabana oturduğu zaman millet seyirci olmaktan çıkacak, bürokrasi onun emrine girecekti.
Prof. Dr. Cevat Geray, “Toplum kalkınması açısından yerel yönetim” adlı tebliğini, sempozyumun 3. günü sundu. Bir bilimsel tebliği gazete sütununa haber olarak aktarmak çok zor, hatta olanaksız denilebilir. Biz yine de birkaç cümle aktaralım. Şöyle diyordu A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevat Geray: “Toplum kalkınması, toplumsal değişmeden maksat; ulusal kalkınma değil. Bundan yerel kalkınmayı kasdediyoruz. Yerel kaynakları harekete geçirmesini bilen, bir labaratuar çalışmasını başlatabilen yöneticilerin devlet desteğiyle desteklenmesi biçiminde oluşan bir kalkınma. Esasında yetki genişliğine ve yerinden yönetimi bir bütün kabul eden ilkelere dayalıdır: İki temel yöntem vardır: “1- Halkta ve yöneticide davranışlar da, düşüncelerde ve becerilerde değişiklik 2- Örgütsel boyut (a-Gönüllü kuruluşlar, b-Kanuni kuruluşlar)”. “Demokratik yaklaşım ve katılım, halktan başlayan çalışmalarla birliktedir.”
Valimiz Recep Yazıcıoğlu “Toplum kalkınması açısından mahalli İdareler ve bürokrasi” adlı tebliğini 2.gün sunmuştu. Üniversite hocalarının ve DPT uzmanlarının tebliğleriyle ilgili fikir ve düşüncelerini de zaman zaman katkıda bulunarak bildirdi. Vali Bey’in konuşmalarından bazı noktaları, notlarınıza bakıp kısa kısa verelim; – İşin sessiz kahramanları kimdir? İşçimiz, memurumuz, şoförümüz, daire müdürlerimiz ve en başta Tokat’ın destanını yazan köylümüzdür. Kaymakamlar bizim şantiye şeflerimizdir.- İlçe özel idaresi değil ilçe yerel idarecisi kurulmalı, diyoruz. – Sen Vali olduğun zaman ilçeyi unutursun dediler. – Köyü kaldırdık, bucağı kaldırdık. İlçeye hatta ile geldi sıra. – Peki alternatif nedir? İlçe mahalli idareleridir; Köyler Birliğidir: İl Özel İdaresi ve Belediye Birliğidir. Belediyedir ve Belediyeler birliğidir.
Ve Vali Yazıcıoğlu, bir tebliğe katkı yapmak için söz alıp ………. doğrularak ve ………. gümbürdeyen bir sesle şöyle dedi: – Kim Vali olacak? Vali seçiminde de değişik kombinezonlar “Türkçe karşılığı dizgi, karışım, birleşim. Burada Vali Bey, herhalde fırıldak anlamında kullandı) değil, ülke hizmetindeki yarışta başarılı Kaymakamlar en başarılı olanlar Vali olmalı!
Notlarımıza yarın da devam etmek üzere sayın okurlarımıza sevgiler… saygılar…
13 HAZİRAN – SESİMİZ GAZETESİ