TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN (2)
Kaybedilen toprakların yeniden oluşması için 10 bin yıl geçmesi gerekmektedir. Bunun kesin anlamı şudur; Erozyonla mücadele ertelenemez!
En büyük düşman erozyona karşı savaş, milli bir dava olmalıdır. Neden mi? İsterseniz erozyonun nelere, ne gibi zararlara yol açtığına bakalım.
Binlerce yılda oluşan verimli topraklar kaybolurken başka neler oluyor?
*Toprağın su depolama kabiliyeti azalıyor. (Tatlı su kaynaklarının en kıymetli hazinemiz olduğunu, insan, bitki ve tüm canlılar için hayat demek olduğunu biri düşünün. Petrolsüz yaşarsınız ama susuz asla!)
*Su kaynakları boşa akıp gidiyor.
*Ormanlar, otlaklar, çayırlar daralıyor, verimsizleşiyor.
*Verimli tarım toprakları da daralıyor.
*İklim olumsuz değişiyor.
*Ekolojik dengeler bozuluyor.
*Barajlar toprakla doluyor.
*Sel afeti ve toprak kaymaları can ve mal kaybına sebep oluyor.
*Sonuç olarak Ülkemiz çölleşiyor; milli ekonomi her yıl milli savunmamıza ayrılan bütçe kadar kayba uğruyor.
Ne yazıktır ki, böylesine milli bir felaket olan erozyona karşı etkili bir mücadele yürütülemedi.
1955-1995 arası geçen 40 yılda 30 milyon dönüm (3 milyon hektar) ormanımız yok olmuştur. Bu miktar orman, tüm orman varlığımızın aşağı yukarı dörtte biridir. Kaybın büyüklüğünü hesap edin. Bütün kayıplara karşın, henüz erozyonla mücadele davasına milletçe ve devletçe tam sahip çıktığımız söylenemez.
Tepkimiz ve tedbirimiz, tehlikenin büyüklüğüne nisbet edilirse maalesef güdük kalmaktadır.
Yarın bu konuya yine devam etmek üzere hoşça kalın…
28 KASIM – TOKAT GAZETESİ