ÜNİVERSİTENE SAHİP ÇIK!
İkinci dönem Rektörlük görevine başlarken duygu ve düşüncelerini TOKAT kamuoyu ili paylaşmak üzere 29 KASIM 2006 günü, GOÜ Senatosu Salonunda bir basın toplantısı yapan Prof. Dr. Zehra SEYFİKLİ, rektörlük seçimi sürecinde dedikoduya itibar etmeyen TOKAT BASINI’na teşekkürlerini de içeren konuşmasının bir bölümünde “… İkinci dönemde TOKAT’ı Üniversite ile birlikte geliştirme yönündeki çalışmalarımızı bütün evreleriyle birlikte göreceksiniz. Tokat halkının tüm TÜRKİYE halkı gibi en güzel şeylere layık olduğunu düşünüyorum” demişti.
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ’nin idealist, işine adanmış, ilkeli kimliğinden ödün vermeyen Rektörü, o günkü konuşmasına; ‘Ben tek başıma bir şey yapamam; ama Tokat’a, yaşadığı iline gönül veren herkesle birlikte elimizden geleni yapabiliriz’ sözlerini eklemeyi de unutmamıştı. Elbette ki bu tavır, akademik üsluba yakışan gerçekçi bir yaklaşımdı. Esasen bu yaklaşım, üniversitemizin kuruluş tarihi (1992)’den beri gündemdeydi ve de bir temenni olmaktan çıkıp hayata geçmeliydi.
Bu gerçekçi temenni, GOÜ Rektörü Prof. Dr. Zehra SEYFİKLİ’nin, “10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ” vesileyle TOKAT’taki BASIN kuruluşlarını ziyaret turunda son durak olan gazetemiz ofisinde tekrar dile getirilirken biz de dedik ki; “KENDİ ÜNİVERSİTENİ KENDİN GELİŞTİR!” diye bir kampanya açılsa nasıl olur? …
Son üç-beş yıl içinde, Üniversitemizin birçok dalda araştırmageliştirmeyi yoğunlaştırması yanısıra, tıp fakültesi ana bilim dallarındaki genişleme, diğer Fakültelere ve Meslek Yüksek Okullarına yeni bölümler açılması ve toplam öğrenci sayısında %20’lik artış, buna paralel akademisyen (hoca) ve idari personel sayılarının artışı, bilimsel makale yayınında 76 üniversite arasında 17. sıraya yükselmesi, başarı yolunda hedef büyüttüğünün fotoğrafıdır. Ne var ki hedef büyültmek, beraberinde ek destek ve katkılara davetiye çıkartan bir olgudur. Ve de gelişme çizgisinde sürekliliği mecburi kılmaktadır.
Bu görüşe gerekçe olacak birkaç örnek verelim: TOKAT ili, mikro-klima (dört-beş çeşit iklim) barındıran doğasıyla zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olmasından dolayı, Üniversitemiz bir ‘BOTANİK BAHÇESİ’ kurmak istese, maddeten ek bir desteğe ihtiyaç duymayacak mı? Çağımızda çok öne geçen bir bilim ve teknoloji olan “GENETİK MÜHENDİSLİĞİ” dalında TÜRKİYE’de en önde gelen birkaç Üniversiteden biri olan GOÜ, mevcut genetik seraların yanıbaşına ultramodern bir laboratuvar binası yapmak istese (ki mutlaka gerekli), bu da ekstra bir destek olmadan gerçekleşebilir mi? Örnekleri çoğaltabiliriz, ama köşemize sığmaz.
ÜNİVERSİTEMİZİN şehrimize ve tüm ilimize bilimsel, kültürel ve sosyal katkılarını ve ekonomik bakımdan sağladığı girdileri bir hesap edin! İlimiz ve ülkemiz geleceğinin şekillenmesindeki rolünü de bir düşünün! Ve sonrasında yüksek sesle mırıldanın:
“ÜNİVERSİTENE SAHİP ÇIK!”
17 OCAK TOKAT GAZETESİ