TÜRK MUCİZESİ (1)
“TÜRKİYE sarsılıyor!”
“Türkiye ayağa kalkıyor!”
“Türkiye cinnet geçiriyor!”
“Filandan korkunç açıklamalar!…”
Ve daha bunlar gibi nice dehşetengiz başlıklar…
Üzerimize adeta cehennemi her bomba yağıyor; MEDYA bombardımanı! Nedir, ne oluyor, kim ne yapmış, niçin yapmış? Bir kriz bitmeden öbürü başlıyor. Şok üstüne şok! Reality Show’lar, Ateş Hatlar, Sıcağı Sıcağına cinayet, intihar, kan, şiddet ve dehşet… Vurgunlar, soygunlar, silah ve uyuşturucu mafyaları, devlet ilişkiler, skandallar…
Her gün medya ekranlarından ve gazete mahşetlerinden adeta ateş saçılıyor. Ve ateşin üstüne körükle giden bunalım politikası aktörleri… Ve pusuda bekleyen kavgacı örgütler… Dumanlı havayı gözleyip bir anda sokağa dökülen elleri pankartlı, örgütlü binlerce eylemci…
Evet doğrudur, vurgun var, soygun var, yalan-dolan, kirlenen siyaset, enflasyon, işsizlik, dengesizlik, cinayet, hırsızlık, rantiyecilik, mafyacılık… bunlarda var. Durup dururken bunca haber uydurulmaz: olmayan bir şeyde olay diye çıkmaz. Bu tamam da kantarın topuzu biraz kaçmıyor mu?
Bu memlekette hiç mi iyi bir şey yok? Serinkanlılıkla şöyle bir an düşünelim. En başta bölücü terör olmak üzere bu aziz vatana musallat olmuş bunca belaya, dış düşmanlara ve bunların içerdeki uzantılarına, sömürücü taifesine, vurguna, soyguna, savurganlığa, kültür emperyalizmine, laik devleti zalim devlet ilan eden din istismarcılarına ve nihayet enflasyona rağmen, nasıl oluyor da bu ülke hala ayakta. Evet sarsılıyor, sallanıyor ama yıkılmıyor! Bizce bu bir mucizedir: TÜRK MUCİZESİ!
Hani duyardık Alman mucizesi, Japon mucizesi diye. Onlar ekonomide ve sanayide adeta mucize yaratmışlardı. Bizim mucizemiz ise biraz farklı oluyordu. Çekirge sürüsü gibi üzerimize gelen belalar karşısında bile, ayakta kalmasını becerebiliyorduk. Hem artık bizde de sanayi var, az buçuk teknoloji de üretiyoruz.
Bitmedi. Yarın devam etmek üzere hoşça kalın…
13 ARALIK – TOKAT GAZETESİ