“VATAN SAĞOLSUN!”

“VATAN SAĞOLSUN!”

“VATAN SAĞOLSUN!”

Önceki gün iki şehidimiz daha toprağa verdik. Şehadet mertebesine yükselen J. Kom. Er Veysi ÖZKAN ve P. Kom. Er Âdem TAR’la, teröre karşı Devletçe yapılan mücadelede TOKAT İlinden verilen şehid sayısı (Asker ve Polis) toplamı 117 oldu. TÜRKİYE genelinde şehid sayısı binlerle ifade olunuyor. Yıllar yılı ülkemizin başına çetin bir bela musallat edilmiştir. Bu bilinen bir gerçek. Yurdumuzun bir saldırıya uğradığı kesindir. Asıl mesele bu saldırıyı tezgâhlayanların kimler ve bunların maksatlarının ne olduğunun iyi teşhis edilmesidir.
Bu belanın arkasında bir değil birçok yabancı devlet ve kuruluşun olduğu da bir gerçek. Birçok devlet ve kuruluşun Türkiye’ye karşı terör kartını kullandığı ve kullanmak isteği bilinmektedir. Demek ki dosttan çok düşmanımız var. Bunun anlamı işin dış politikasının, içi politikası kadar önemli olduğudur.
Teröre karşı mücadelede iç politikada bazı küçük ayrıntılar hariç genel bir uzlaşı, milli bir mutabakat vardır. Bu meselede politik istismara yer yoktur. Çünkü vatanın bütünlüğü son konusudur. Herkesin, bütün vatandaşların bu topraklarda, yurdumuzun her köşesinde hür bir ortamda yaşama hakları, vatanın bütünlüğü içinde gerçekleşebilir.
Dış politikaya gelince; güçlü bir TÜRKİYE’nin itibarlı olacağı, saygın ve caydırıcı bir kimlik kazanacağı noktasında şekillenebilir.
Türkiye öyle bir coğrafyada buluyor ki burada zayıfa hayat hakkı yok gibidir. TARİH’in bize öğrettiği budur.
TÜRKİYE, zorlu bir savaş veriyor. Bu savaş hem içte, hem dışta verilmektedir.
Bu ülkenin vatandaşıyım diyen herkes, teröre karşı iç ve dış düşmanlara karşı, her zaman uyanık olmalıdır. Hepimiz, bu ülkenin gerçek sahibiyiz. Bu ülkede ırk, soy-sop, din-mezhep ayrımcılığı yoktur. Demokratik ilkeler, demokrasinin ve Cumhuriyetin sağladığı hürriyetler herkes için aynı derecede geçerlidir. Demokrasinin işlemesinde sosyal adalette, devletin yapısında görülen aksaklıklar ve yanlış uygulamalar karşısında bunların düzeltilmesi için gereği neyse meşruiyet ve hukuk dairesinde yapmak, her vatandaşın hakkıdır.
Haklar demokrasi dairesinde kullanılır. Hiç kimsenin ve hiçbir örgütün, bu ülkede kırıp dökmek, yakıp yıkmak, yol kesmek, masun insanları keyif için öldürmek gibi bir hakları asla olamaz.
Devletin yeniden yapılanması, demokrasinin gelişmesi, haksızlığın giderilmesi, toplumsal barışın sağlanması gibi konular özgür bir şekilde tartışmalıdır. Zaten tartışılıyor da.
Ülkemizin nimeti de bol, mihneti de bol. Her mihneti, her derdi büyük bir sorun haline getirmek de yanlıştır. Her haksızlığa uğrayan elde silah dağa çıksa, sonuçta o dağa çıkanlar da birbirini vurmaya başlar. Bunun sonu gelmez.
Anarşi ve terör bu ülkenin kaderi olamaz. Bu böyle biline. Unutulmasın ki şehid anaları, bağırlarına taş basıp “VATAN SAĞOLSUN!” diyor. Bu iki kelimenin manası çok büyüktür. Devleti yönetenler, şehitlerimizin hatırasına, can verip korudukları mukaddeslere ve “Vatan Sağolsun” haykırışlarına daima layık olmalıdırlar.
Azizi şehitlerin ruhları şad olsun…

10 EKİM – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir