“YAŞAYAN EFSANE”ÖLDÜ MÜ? (2)
“Yaşayan Efsane”yi hiçbir şey yolundan çeviremezdi. Tabularla boğuştu. Bürokrasinin demir kapılarını kırmak için kendi kendini “Koçbaşı” yaptı. Katılımcı demokrasiyi savundu. Sevgili halkının, artık tribündeki seyirci olmak değil, yetki ve sorumluluk almaya talip olmasını istiyordu. Çok çalıştı, çok uğraştı. Çok yönlü hizmet ve yükselen somut eserler dört bir yanı tutmuştu. Haklı eleştirilerden yararlanmasını bildi. Haksız ve acımasız eleştiri ve sorgulamalara karşı da yiğitçe dimdik durdu.
Kaybına henüz alışamadığımız, sevgili Valimiz Recep YAZICIOĞLU’nun hızlı icraatı, değişik uygulama ve devrimci fikirleri, merkezdeki bir kesimi fena halde rahatsız ediyordu. Hani bir punduna getirseler defterini dürecekler. Nitekim bazı entipüften şeylerden dolayı soruşturmalar geçirdi, hatta yargılandı. Merkeze alındıktan sonra Erzincan’daki bir uygulamasından dolayı yargılanacağı haberini gazetede okuyunca, hemen kendisini arayıp ‘Beni şahit yazın’ demiştim. Rahmetli de gevrek bir kahkaha atıp ‘Olur; olur’ demişti. Tabii geçirdiği bütün soruşturma ve yargılamalardan beraat etti. Aksi düşünülemezdi. Çünkü O, ne yaptıysa halkı ve ülkesi için yaptı. O’nun değeri, ne yaptığı, neyi savunduğu zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır.
Bazen birkaç cümle bir insanı anlatmaya, kişiliği hakkında belirgin ipuçları vermeye yetebilir. Gazetemize İstanbul’dan yazan sevgili Ömer AYGÜN’ün birkaç gün önce yayınladığımız “EFSANE VALİ” başlıklı yazısından bir bölümü köşeme alıp değerli okurlarımız bir kez daha okusunlar istiyorum.
“… Görevli çıktığı yurt dışına tek valizle çıkar, tek valizle dönerdi.”
“ … Korkmazdı, çünkü kültürlü idi. Korkmazdı, çünkü vatanseverdi. Korkmazdı, çünkü kişilik sahibi idi. Türkiye’de cesaretin örneği idi.”
“O, Türkiye’nin rengi idi. Yaşamı Türkiye için bir şanstı. Yokluğu mu, yokluğuna dilim varmıyor. Ama O yok işte.”
Yazımıza şairimiz Hüseyin Razı’nın, “Sayın Recep YAZICIOĞLU’nun ardından” adlı şiirinin ilk dörtlüğü ile nokta koyalım.
“Çalışanı üreteni severdin
Seni çok sevmiştik, vatanseverdin Çok üzdün bizleri güzel değerdin Rahmet olsun derim ey Sayın Valim.”
24 AĞUSTOS TOKAT GAZETESİ

