YAŞLI ve EMEKLİLER İÇİN GEZİ TURLARI (2)
O günkü programa göre NİSKAR’a gidilecekti. Hareketten önce İl Turizm Müdürü Hüsnü Küçükarslan, emekli kafilesine hitaben kısa bir konuşma yaparak, böyle bir geziyi düzenlemekten dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti ve Vali Bey’in bekleneceğini bildirdi.
Kafileyi bizzat uğurlamak isteyen Vali Mehmet Gündoğdu, böylece, yaşlı emekli insanımıza verdiği önemi vurgulamış oluyordu. Nitekim geldiğinde, kafilenin binmiş olduğu araçları tek tek ziyaret ederek, emeklilere gönül okşayıcı sözler söyledi ve “iyi yolculuklar” diledi. Emekliler de Vali Bey’e teşekkür ederek “Allah sizden razı olsun” dediler.
Kafilemizde 54 yaşlı-emekli vardı. Çoğunluğu daha önce Niksar’ı hiç görmemişti. Hepsi de bu geziye katılmış olmaktan son derece keyifliydiler. Kafileye İl Turizm Md. Yrd. Davut Tunçbilek ve İl Ticaret ve Sanayi Md. Yrd. Yusuf Altun eşlik ediyordu. Ve saat 11’e 5 kala hareket ederek, “Ver elini NİKSAR!” dedik.
TOKAT’ta 60 km. uzaklıkta tepe ve vadi içine kurulmuş NİKSAR ilçemiz, tarihi, tabii, kültürel ve turistik değerleriyle ünlüdür. Tari hi milattan çok öncelerine dayanır. Uzun zamanlar PONTUS, daha sonra ROMALILAR ve BİZANSLILAR’ın egemenliğinde kalmış; 1077 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Melik Ahmet Danişmend Gazi tarafından Bizans elinden alınmıştır. Neo-Kaisaria olan adı Niksar olarak değiştirilmiştir. Niksar (Nikhisar), güzel kale anlamındadır.
NİKSAR, bölgede 107 yıl hüküm süren Danişmend devletine 40 yıl başkentlik yapmış, o devirde ünlü YAĞIBASAN ‘MEDRESESİ’nin kurulmasıyla Türk-İslam Kültür Merkezi haline gelmiştir. Danışmend devletinin 1184’de sona ermesinden sonra, merkezi Konya olan Selçuklu devletine bağlanan Niksar, 1397’de Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı İdaresine geçmiştir. Niksar, 1840’dan beri İlçe Merkezidir. CUMHURİYET döneminde 1923’de TOKAT il olarak kurulduğunda Niksar, Tokat’a bağlanmıştır.
Bu kısa bilgiyi verdikten sonra gezimize dönelim. Yol boyunca güz mevsiminin kendine has manzaralarını seyrediyorduk. Doğa kış mevsimine hazırlanıyordu. Sarının, kızılın, kahve ve turuncunun türlü renklerine bürünmüş sonbahar ormanları bir yandan yaprak dökerken, iğne yapraklı ağaçlarıyla da yeşilini muhafaza ediyordu. Yer yer, tarlalarında şekerpancarı söken, ya da güz ekimi için tarla süren çiftçilere rastlıyorduk.
Sağlı sollu Kızılköy, Şenköy, Karakaya, Çamağzı, Akbelen, Gözova, Yazıbaşı köyleri derken Gökdere, Ormanbeyli ve Yağmurlu kasabalarını selamlayıp NİKSAR ilçemizin toprağına geçtik. Bu sefer yine sağlısollu Tahtalı, Mercimekdüzü, Örenler, Boğazbaşı, Musapınarı, Yolkonak köylerine ‘merhaba’ deyip Dönekse’ye vardık. Burada mola verip, yükseklerden, derindeki ve sisler altındaki Niksar ovasını, ortasından akan Kelkit çayını ve uzaklardan bize bakan Niksar şehrini bir süre temaşa eyledik.
21 KASIM TOKAT GAZETESİ