YENİ İLETİŞİM ORTAMI

YENİ İLETİŞİM ORTAMI

YENİ İLETİŞİM ORTAMI

Dünya, son 30-40 yıl içinde büyük bir evrim ve dönüşüm geçirdi. Bu dönüşüme, “İletişim Devrimi” nitelemesi de yapılıyor. Bu devrimin dalgaları hiç vakit kaybetmeden bizim kıyılarımıza da ulaştı. Kapımızı davetsiz bir misafir gibi çaldı.
Bu devrimin getirilerine kazanımlarına da çabucak alışıverdik. Çevremize şöyle bir bakalım, Siyah-Beyaz TV dahi ortalıktan çekilmiş gibi… Damlarımızda en ücra kırbayır yerlere kadar çekilmiş, antenler, kablolu TV, büyük kentlerin varoşlarında dahi sokak sokak dolaşıyor.
Özel radyoların FM dalgaları sınır tanımıyor; Kutuplar dahil, Everest dağının zirvesine kadar ulaşamadığı nokta yok.
Cep telefonunuz, çağrı aygıtınız arabanızla giderken veya her nerede olursanız olsun, “Bib- Bib” diye öterek sizin işyeriniz veya evinizle bağlantınızı kuruyor.
Gazete ilanları, telefon düğmelerine basarak nasıl hisse senedi alınabileceğini anlatıyor.
Vel’hasıl iletişim devrimi, hepimizin hayatına girmiş durumda. “İletişim devrimi” çağdaş dünyada yaşayan herkesi, bu arada basını ve gazetecileri özellikle etkiliyor. BASIN çalışanları, bu devrimin hem öznesi, hem de nesnesi durumundalar. Hem kendileri değişiyor, hem de yaptıkları iş. Herşey beş-on yıl öncesine göre çok farklı.
Zaman zaman, bizim siyasi ortamında olsun, halkın içinde olsun, hatta Basın dünyasında olsun, bir “Düzen değişikliği” tartışması yaparız. “Düzen, bozuk düzen değişsin” deriz. “Sistem tıkandı, değişsin” deriz. Hem sağdan, hem soldan bu tartışmalar devam eder. Oysa, aynı zaman diliminde gerçekleşen çok daha köklü bir değişim, “Ortak değişmesi” ni hiç tartışmadan, adeta kaçınılmaz bir kader gibi yaşadığımızın farkına varmayız; veya geç farkederiz. Değişen, hem de hızla değişen ortam, “İletişim Ortamı” dır. Ortaya büyük umutlar uyandıran, ama ciddi sorularla da dolu bir “yeni iletişim ortamı” çıkıyor.
Yeni iletişim ortamında baş köşeyi bilgi bankalarına bağlı iletişim ağı demek olan “İnternet” alıyor. Ve bugün, “internet” in dünyadaki hayatı nasıl değiştireceği tartışılıyor.
“Yeni iletişim ortamı”, hayali ve yahut idealize edilmiş uzak bir dönem değil, günümüzün gerçekliğidir. Renkli TV leri, kablolu TV leriyle, FM Radyoları, çok çeşitli boy boy gazete ve dergileri, faksları, bilgisayarları, internet ağı ve uyduları ile içinde yaşadığımız bir gerçeklik, bir realiteden söz ediyoruz.
Bu realite; sadece mesajları, haberleri, fotoğrafları anında aktaran elektronik aygıtlardan ibaret değildir. Asıl önemli olan, bu mesaj ve haberlerin içerikleri, anlamları, maksatları, akış yönleri üzerimizdeki etkileri, sonuçları ve günlük yaşamdaki yansımalarıdır. Asıl bunları konuşmak lazım.
Bizim gibi “Alıcı” konumundaki ülkeler ve uluslar, iletişim teknolojilerindeki her gelişmeyi, bize her sunulanı sessiz sedasız kabul edip hayatımıza katadururken, iletişimde daha ileri ülkeler, yeni iletişim ortamıyla ilgili yoğun tartışmalar yapıyor.
Neredeyiz? Nereye gidiyoruz? Başka nerelere gidebiliriz? gibi sorulara ancak nesnel çok yönlü ve eleştirel bir yaklaşımla varılabilinir.
İçinde yaşadığımız dünyayı çok iyi tanımak zorundayız.
Hoşça kalın…

30 EYLÜL – TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir