ZAFER GÜNÜNDE DERİN DÜŞÜNMEK…

ZAFER GÜNÜNDE DERİN DÜŞÜNMEK…

ZAFER GÜNÜNDE DERİN DÜŞÜNMEK…

Bugün 30 AĞUSTOS!.. Tarihimizin en onurlu günlerinden biri. Büyük TÜRK ZAFERİ’nin 83. Yıldönümü. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 19 MAYIS 1919’da Samsun’a çıkışıyla başlayan İSTİKLAL SAVAŞI’nın, TÜRK MİLLETİ’nin kutsal davasının, kahramanlık ve vatanseverlik destanının, Başkomutanlık Meydan Savaşı’yla taçlandığı gün. KUTLU OLSUN!…
30 AĞUSTOS 1922’de kazanılan zaferdir ki, bağımsız TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin kuruluşunu sağladı. Bağımsızlığımızı (İstiklal) ve Cumhuriyetimizi, canları pahasına gelecek kuşaklara miras bırakan, bizlere bu cennet vatanı emanet eden KUVA-YI MİLLİYE’nin aziz şehid ve gazilerini, şanlı Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve kahraman silah arkadaşlarını bu vesileyle bir kez daha rahmet, minnet ve hürmetle anıyoruz.
Anmakla da kalmıyoruz. Onların kutsal emanetine, Kuva-yı Milliye ruhuna, serapa fedakârlık olan hayat derslerine, öğütlerine ve gösterdikleri hedeflere ne denli sahip çıkıp çıkmadığımızı, ne ölçüde uyup uymadığımızı da düşünüyoruz. Bunun muhasebesini yapıyoruz.
Bugün bu muhasebeyi yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Nedeni ortada. Günümüzde neler tartışılmıyor ki? Başta tüm dünyaya egemen olmak isteyen bir KÜRESELLEŞME olgusu!.. Uluslararası da değil, uluslar üstü büyük sermayenin, küresel kraliyetçilerin ekonomik işgali oyunları!… Küreselleşen terör!. Terörü kullanan süper güçler!.. DOLAR, AVRO (EURO), YEN VE YUAN savaşları!. Doların hep (1) numara kalması ve A.B.D.’nin korkunç açık veren tüketim ekonomilerini finanse etmesi için zorla ve şerle de olsa üstün para olması!. Paylaşımda, dünya kaynaklarının kullanımında ve İNSAN HAKLARINDA hep çifte standart!.. Bilhassa İslam coğrafyasını baskılayan “MEDENİYETLER ÇATIŞMASI” senaryoları!.. Ve dahi neler neler…
İşte bütün bu hengamede; TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin tam bağımsız devlet olup olmadığı, ULUS DEVLET olarak kalıp kalmayacağı, birçok yasaları kendi iradesiyle çıkarıp çıkaramadığı da tartışılıyor!…
Ve son 20 yıldır devletimizin iç ve dış borçları sürekli artarken, borç faizlerini ödemek için borçlanmaya devam edilirken, cari açığımız (gelir-gider açığı) şiştikçe şişerken, ulusal ekonomik kuruluşlar bir bir satılırken, bir kısım toprağımız dahi yabancılara satışa arzedilirken “düşünmek zamanıdır” diyoruz. Ve her bakımdan birlik ve dirliğimizi korumaktan, her alanda güçlü olmak için çalışmaktan başka da çıkar yol yok diye düşünüyoruz.
Ve bugün, 30 AĞUSTOS’ların ne anlam taşıdığını, bağımsız ve özgürlüğün değerini, ekonomide güçlü olmanın önemini, atalarımızın ruhaniyetini, ulu önder ATATÜRK’ün önümüzü ışıtan ve ufkumuzu açan SÖYLEV’ini derin derin düşünmek ve anlamak gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz.

30 AĞUSTOS TOKAT GAZETESİ

administrator

    Related Articles

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir